Ah ulan ahh... Bizim zamanımızın Tevfik D'or'ları bi başkaydı be. Eve Fransız kız almaya çalışan delikanlı kardeşlerimiz bunu başaramayınca, eve Fransız kız almayı başarabilen diğer arkadaşlarımızla koalisyon kurar ve kızları okul çıkışı Park Caddesi'ndeki Escape, Sortie, Narquilla gibi Ankara sosyetesinin ve gece hayatının kalbi diye nitelendirdiğimiz mekanlara götürürlerdi. Edward Maya'dan o dönemlerin hiti Stere Love eşliğinde kendinden geçen sarhoş Fransız kızlara Eyfel'i dikmeyi başarabilenler ertesi gün okulda teyzem.com hikayeleri tadında anektodlarla kıskananları çatlatırdı. Çok özledik be şu zamanları ;(
Sitare hocanın etkinliğin başına geçmesiyle birlikte, bir zamanların efsane etkinliği adeta "tepe taklak kayarak" yere çakıldı. Eskiden heyecanla gün saydığımız, sahnede ışıklar altında ter döktüğümüz o etkinlik, artık bir nevi sabır testi. Program desen, tamamen quantum fiziği gibi: Gözlemleyene göre değişiyor. Bir gün saat 15.50’de evine dönüp rahat rahat yemeğini yerken, ertesi gün kendini 21.00’de hâlâ orada oturmuş "ne zaman bitecek bu işkence" diye düşünürken buluyorsun. Süreklilik? Tutarlılık? Planlama? Bunlar artık sadece eski organizasyonlarda kalmış uzak kavramlar. Etkinlik takvimi Google Calendar’a değil, kahve falına bakılarak hazırlanıyor gibi. Sonuç olarak, etkinlik artık bir sahne performansı değil, bir psikolojik direniş testi. Kazanmayı geçtik, artık sağ salim tamamlamak bile başarı sayılıyor. Tabii Sitare hocamıza sonsuz teşekkürlerimizi iletiyoruz; sonuçta 4 gün boyunca yatmak dışında pek bir şey yapmadık.
Varda o kadar sarmıyor bu aralar
hala var mı bu gençler bi bilgilendirin yaw. tevfik fikret kariyerimin top noktasıydı şunlar pandemiden beri hiç haberini duymuyoruz